Sesi şekillendirmek terimi sana garip gelebilir. Hatta şu anda ,
“bu terim hifi felsefesi ile çelişmiyor mu?” diye sorduğunu duyar gibiyim. Hifi
müzik sistemleri zaten aslına sadık çalan sistemler değil miydi hani ? Peki o
halde neden sesi şekillendirmeye ihtiyaç duyalım.
Haklısın. Ancak keşke her şey kağıt üzerindeki gibi olsa.
Hifi dünyasında binlerce marka bulunmaktadır. Genelde markaların
peşinden gittikleri ve vizyon kabul ettikleri bir ses karakteristiği bulunur.
Hatta bu karakteristikler üreticilerin dünyadaki lokasyonuna göre de değişiklik
gösterebilir. Örneğin kullandığım hoparlörlerden örnek verirsem , İskandinav
ekolünden bir hoparlör ile İtalyan ekolünden bir hoparlörü , aynı sistemde ,
yan yana dinlediğinde , bu farkı kavraman için bir odyofil olman gerekmez. Hele
de bir Fransız ekolü hoparlörünü dinlesen,
siyah ve beyaz kadar farklı çaldıklarını çocukların , eşin dostun bile
hemen fark edecektir. İskandinav ekolü hoparlörlerde genelde hakim olan o dark
sound havası , müzikte sahne ve organik dokuyu yansıtması anlamında
etkileyicidir. Ama kimi odyofillerce de “kapalı çalıyor” diye nitelendirildiği
olur.
Bu durumda İskandinav ekolü bir hoparlör kullanıyorsan ve biraz
daha fazla berraklık ve açıklık arzuluyor olabilirsin. Peki ne yapacaksın ?
Hemen hoparlörünü mü değiştireceksin ? O zaman da sevdiğin o sahne performansın
elinden uçup gidecek.
Bunların hepsini yapabilen bir hoparlör mü alacaksın ?
Şimdiden söyleyeyim , öyle bir hoparlör hiç de ucuz değil ?
Ayrıca bunu sadece bir hoparlörü değiştirerek elde edeceğini düşünmek de çok
iyimser bir düşünce olacaktır.
Bir hifi sistem demek , bir kombinasyon , bir denklem demektir.
Binlerce markanın , binlerce marka ile kombinasyonundan bir gerçekliğe ulaşmaya
çalışıyorsun. Bu kombinasyonlar bir araya geldiğinde sana “hazır bir reçete
olarak” gerçek sesi vermesini kesinlikle bekleme.
Tüm bu karmaşıklığın içinde , eğer sen sesi nasıl
şekillendirebileceğini ve bunun felsefesini kavrayabilirsen , bu karmaşa işte o
zaman eğlencen haline dönüşecektir.
Sonraki bölümlerde , tecrübe ettiğim tweak yöntemlerini tek tek anlatıyor olacağım. Ancak bu bölümde
de “ses üzerinde yapabileceğin değişiklik yöntemlerini” listeleyeceğim.
Sen bu yöntemlerin birini ya da ihtiyaç halinde bir kaçını
kullanarak , hedefine ulaşabilirsin. Bu yöntemleri uygulaman sonucunda bazen
tek bir kazanımın olurken , bazen de birden fazla kazanımın olacaktır. Belki
bazen de kaybettiklerin olacaktır. İşte bu durumda gelenleri muhafaza etmeni ,
gidenleri de başka yöntemlerle yerine koymayı denemeni öneririm.
Kendini bir aşçı gibi düşünebilirsin. Bir tutam ondan , bir
tutam bundan…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.